MARKA ŞEHİRLER

 

Şehirler, tarım dışı ekonomik faaliyetlerin hakim olduğu, kültürü, müziği, sanatı, edebiyatı, mimariyi ve modern tasarımı bir araya getirmiş, doğdukları ekonomik ve toplumsal sistemin birer aynası durumunda olan yerleşmelerdir. Şehirler, bu rolleri ile var oldukları ülkelerin önüne geçmiş artık ülkeler değil şehirler birbiri ile yarışmaya başlamıştır. Bu yarış içinde hedef kitlelere kendilerini tanıtma çabası şehirlerin birer marka değeri haline gelmesini sağlamıştır. Günümüzün küresel pazarında her gün daha fazla şehir rekabet avantajı sağlamak adına marka bilinci oluşturma kampanyalarına yatırım yapmaktadır. Dünya nüfusunun yarıdan fazlasına ve ekonomik faaliyetlerin dörtte üçüne ev sahipliği yapan şehirler markalaşma ve inovasyon ile karşı karşıya kaldıkları ekonomik kriz, çevre sorunları, demografik ve sosyal sorunları ortadan kaldırmayı ve sürdürülebilir bir yaşam yaratmayı hedeflemektedir. Markalaşma, aslında bir şehri orada yaşamak, orada çalışmak ve orada bulunmak istenen bir destinasyona dönüştürmektir. Bazı şehirler edebiyatı, bazı şehirler sanatı, bazı şehirler müziği bazıları ise teknolojiyi sunar. Bazı şehirlerde hayat hiç durmazken bazıları sessizliği ve huzuru temsil eder. Bazılarında yemek yiyecek kadar bile vakit yokken bazılarında yemek başlı başına bir yaşam tarzıdır. İşte bu nedenlerle markalaşma bir şehrin kendini tanıyarak uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda seçeceği en doğru yolu temsil etmektedir. Bu kitapta şehirleşme, şehirlerin markalaşması konuları ile ve farklı yönlerden marka olmuş şehirler ele alınmıştır.